1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Yemek Seçen Çocuklar İçin 8 Altın Öneri

Yemek Seçen Çocuklar İçin 8 Altın Öneri

Yemek Seçen Çocuklar İçin 8 Altın Öneri
Yemek Seçen Çocuklar İçin 8 Altın Öneri
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Her akşam aynı sahne. Sofra kurulduğunda herkes oturuyor, ama onun yüzü asılıyor. Kaşığı ağzına yaklaştırıyorsun, başını çeviriyor. ‘Aç değilim’ diyor. Oysa son lokmayı yemeyeli saatler oldu. Ne yesin istersin, deseler: ‘Hiçbir şey yemesin, ama doysun.’”

Belki sen de şu cümleyi kendi kendine fısıldamışsındır:

‘Yeterince yemiyor, ne yapsam olmuyor. Artık bu seçicilik sinir bozucu bir hâl aldı.’

Yemek seçen bir çocukla yaşamak, bazen sabırla yoğrulmuş bir sınav gibidir. Ebeveyn olarak bir yandan onun ihtiyaçlarını anlamaya çalışır, diğer yandan her öğünü krizsiz atlatmak için taktik üretirsin.

8 altın öneri ile gelin çocuğun yeme davranışlarına birlikte bakalım…

🍴 Seçicilik mi, Sorun mu?

Yemek seçen çocuklar genellikle belli başlı birkaç besine bağlı kalırlar: sade makarna, patates, ekmek, bazen yoğurt. Renkli ya da karışık tabaklardan uzak dururlar. Yeni tatlara karşı oldukça temkinlidirler.

Bu davranışın bir adı var: “Seçici yeme” (picky eating).

Aslında bu davranış küçük yaş grubunda oldukça yaygın. 2–6 yaş arası çocukların yaklaşık %20-50’sinde seçicilik görülüyor (Taylor et al., 2015). Bu yaşlarda çocuklar sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da “kontrol”ü ellerine almak isterler. Yani tabağını kontrol etmek, dünyasını kontrol etmek gibidir.

Ama bu seçicilik ne zaman “normal” bir gelişim parçası olmaktan çıkıp “klinik dikkate” değer bir hale gelir?

İşte burada devreye duyusal hassasiyet giriyor.

🔍 Alışkanlık Nerede Biter, Duyusal Hassasiyet Nerede Başlar?

Çocuk bir yemeği reddediyorsa bu her zaman damak zevkiyle ilgili olmayabilir. Bazı çocuklar belirli yiyeceklerin dokusu, kokusu, rengi hatta görünüşü sebebiyle rahatsızlık hissedebilirler. Bu durum, özellikle duyusal işlemleme sisteminde farklılık olan çocuklarda daha sık görülür.

📌 Duyusal hassasiyeti olan çocuklarda sık görülen belirtiler:

  • Karışık tabaklardan kaçınmak (örneğin sebzeli makarna değil, sade makarna)
  • Elleriyle yemek istememek ya da tam tersi; çok fazla dokunmak istemek
  • Yoğun kokulu yiyeceklerden uzak durmak (peynir, yumurta gibi)
  • Kıtır ya da yumuşak dokulara karşı aşırı tepki (sadece çıtır yiyecekleri yemek istemek gibi)
  • Yemek sırasında tiksinme, öğürme ya da agresyon gösterme

Bu belirtiler varsa, mesele yalnızca “huysuzluk” değil, bir duyusal işlemleme farklılığı olabilir. Ve bu durumda çocuğu zorlamak sadece tepkiyi büyütür.

🎯 Duyusal Hassasiyetin Altında Ne Yatar?

Duyusal hassasiyet, özellikle duyusal işlemleme bozukluğu (Sensory Processing Disorder, SPD) olan çocuklarda görülür. Bu çocuklar ses, ışık, doku, tat gibi çevresel uyarıcılara ya çok hassastır ya da çok az tepki verir. Yani yalnızca yeme davranışları değil, günlük yaşamdaki birçok detay da onları zorlayabilir.

Bu çocukların sinir sistemi çevreden gelen uyarıları “farklı” yorumladığı için, yemek yeme gibi çok duyulu bir deneyim onlar için bunaltıcı olabilir.

Bu durumda önemli olan çocuğun ihtiyacını fark etmek ve onunla inatlaşmak yerine, destekleyici bir yaklaşım benimsemektir.

🛠️ Seçici Yemeğe Yaklaşım: Ne Yapmalı?

Ebeveyn olarak yapabileceklerimiz oldukça fazla. İlk adım: çocuğunuzun ne hissettiğini anlamaya çalışmak. İkinci adım: ona uygun bir yemek ortamı oluşturmak. Üçüncü adım: sabır.

İşte 8 altın öneri

  1. “Birlikte Sofra Kurun, Zorla Lokma Vermeyin”

 

Zorlamak çocuğun direncini artırır. Onun yerine birlikte masa hazırlamak, tabağını kendi seçmesine izin vermek daha olumlu bir etki yaratır.

 

  1. “Yeni Yiyeceği Göstermek, Yedirmek Değildir”

 

Yeni bir tat tanıtılmadan önce yalnızca masaya konabilir, hatta ilk birkaç gün çocuğun tabağına bile konulmayabilir. Ama o besini “görmesi” yeterlidir. Beyni onu tanımaya başlar.

 

  1. “Model Olun”

 

Çocuklar söyleneni değil, gördüklerini yapar. Siz sofrada brokoli sevgiyle yiyorsanız, o da bir gün denemeye yaklaşacaktır.

 

  1. “Rutin Oluşturun”

 

Açlık hissiyle yemek yemenin temeli, belirli aralıklarla yenen öğünlerdir. Sürekli atıştıran çocuklar açlık hissetmez.

 

  1. “Sadece Besin Değil, Duyu Sunun”

 

Besinleri sadece tat olarak değil, oyun olarak da sunun. Mercimekleri ayıklama, sebzeleri tanıma oyunu gibi. Duyusal tanışma kritik bir adımdır.

 

  1. “Görünüşe Değer Verin”

 

Renkli tabaklar, hayal gücüne hitap eden sunumlar çocuk için davetkâr olabilir. Yemek sadece tat değil, görsel bir deneyimdir.

 

  1. “Yemek Günlüğü Tutun”

 

Neyi, ne zaman reddediyor? Her gün aynı mı? Belirli kalıplar varsa, bunlar size içgörü verebilir.

 

  1. “Profesyonel Destek Alın”

 

Eğer duyusal hassasiyet çok baskınsa, bir çocuk beslenme uzmanı ve gerekiyorsa ergoterapist ile çalışmak gerekir. Özellikle SPD tanısı alan çocuklar için bu destek hayat kurtarıcıdır.

📉 Ne Olmazsa Olmaz?

  • Yemekle ceza ya da ödül verilmez.
  • Aç bırakmak tehdit değil, düzenli rutinle sağlanmalıdır.
  • Ekran karşısında yedirilen yemek ‘fark edilmeden’ yenir, bu da duyusal öğrenmeyi engeller.
  • Çocuğunuz sizi zorlamıyor; bir şey anlatmaya çalışıyor olabilir.

📌 Unutma

Çocukluk çağındaki seçici yeme davranışlarının çoğu geçici olabilir. Ama bazı çocuklar için bu geçici değil; günlük yaşamı etkileyen bir hassasiyetin göstergesidir. Bu ayrımı fark etmek, ebeveynin çocuğuna uzattığı en büyük yardım elidir.

Yemek, sadece karın doyurmak değildir. Bir çocuğun kendini güvende hissettiği, keşfe çıktığı, büyüdüğü bir alan olabilir. Onunla inatlaşmak yerine, yanında durmayı seç.

Ve eğer çocuğunuz sofraya değil de tablete bakarak yemek yiyorsa, ya da yemek yedirmenin tek yolu “çizgi film açmak” haline geldiyse…

Bir sonraki yazımızda ekran karşısında yemek yemenin çocuklar üzerindeki etkisini konuşacağız. Takipte kalın.

 

Sabırla, şefkatle ve bilgiyle…

Dyt. Melina Ezgi Tosun

📚 Kaynakça

  • Taylor, C. M., Wernimont, S. M., Northstone, K., & Emmett, P. M. (2015). Picky eating in preschool children: Associations with dietary fibre intakes and stool hardness. Appetite, 95, 236–242.
  • Kerzner, B., Milano, K., MacLean, W. C., Berall, G., Stuart, S., & Chatoor, I. (2015). A practical approach to classifying and managing feeding difficulties. Pediatrics, 135(2), 344–353.
  • Dunn, W. (2001). The sensations of everyday life: Empirical, theoretical, and pragmatic considerations. American Journal of Occupational Therapy, 55(6), 608–620.
  • American Academy of Pediatrics (AAP). (2020). Feeding and Nutrition Guidelines for Toddlers and Preschoolers.
  • Chatoor, I. (2009). Diagnosis and Treatment of Feeding Disorders in Infants, Toddlers, and Young Children. Washington: Zero to Three Press.

Kaynak: bihaber.tr köşe yazarı Melina Ezgi Tosun

Yemek Seçen Çocuklar İçin 8 Altın Öneri
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir